Posted on

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Nasıl yarrak yenir öğrettiler !! 8 bl.
Küçücük bedenimle, babamdan büyük erkeklerin oyuncağı olmuş, erkeklerin zevklerini yaşadıkları, sikip kullandıkları biri haline gelmiştim. Oysa ben halen erkekleri mutlu etmenin marifet bir iş olduğunu zanneden, cahil, körpe bir kızdım. Kahya Mustafa amcayla yaşadığım sikiş pek çok şeyin de başlangıcı oldu…

Ertesi gün evde dinlendim. Ama aklımda hep sikilmek vardı. Resmen bağımlı olmuştum. Üstelik bundan zevk te alıyordum. O gün evde olağan işlerle günü geçirip, akşam yattım, bir an önce sabah olmasını istiyordum. Sabah olup Mustafa amca arabayla beni çiftliğe götürmek için almaya gelince, çok heyecanlanmıştım. Her zamankinden geç gelmişti. Ben hep arkaya otururdum. Ama bu sefer arabanın kapısını açınca, öne oturmamı söyledi. Öne geçtim oturdum ve yola çıktık. Hiç konuşmuyorduk. Köyden çıkınca arabayı ağaçlık bir yere sokup, “Nasılsın bakalım yosma? Özledin mi erkeğini?” diye sordu. Mahçup bir tavırla, “Evet!” diyebildim.

Mustafa amca, “Sen sikilmeye iyi alışmışsın küçük orospu! Kız daha 2 gün anca oldu, çok mu canın çekti?” diye ısrarla sorunca, “Hı hı!” diyerek başımı salladım. Mustafa amca, “Seninle az başbaşa kalalım diye işçileri çiftliğe bırakıp öyle geldim seni almaya. Durmuş bey daha 2-3 gün gelmez!” dedikten sonra altını sıyırıp, yarı kalkmış sikini ortaya çıkardıktan sonra ensemden aşağı bastırdı. Ne istediğini biliyordum, hemen sikini kavradığım gibi yalamaya başladım. Aç kalmışçasına sikini yalıyor, emiyor, ağzıma sokup çıkarıyordum. Mustafa amca da elbisemin eteğini belime sıyırmış, kalçalarımla oynuyordu. “Ahhh şıllık, çok iyi yalıyon be, eriyorum resmen, oohhhh!” diye söyleniyor, o söylendikçe ben de daha hızla yalıyordum.

Bir süre sonra Mustafa amca, “Ohhhh, geliyom tatlım, al sana kahvaltın, ahhhh!” diye inleyerek sıcak döllerini ağzıma fışkırtmaya başladı. Ben bir yandan ellerimde kalp gibi atan sikini sağarken, bir yandan da ağzıma aldığım koca başını emip, döllerini yutuyordum. Boşalması bitince, “Öğlen kulübeye gitme, ben seni arabayla çiftliğin dışından alacam!” dedi. “Niye ki? Nereye gideceğiz?” diye sordum. “Sen orasını düşünme, işimiz var seninle! Kimseye görünmeden çiftlik kapısına gel!” diyerek üstünü başını düzeltti ve arabayı çalıştırdı. Birkaç dakika sonra çiftlikteydik. Arabadan inince, bana, “Sen git kasaları etiketle!” deyip, yanımdan uzaklaştı. Amım o kadar sulanmıştı ki, bir an önce öğlen olsun da beni siksin diye bekliyordum.

Öğle yemeğinden sonra, dediği gibi kimseye görünmeden çiftliğin kapısına çıktım. Az sonra da Mustafa amca arabayla çiftliğin içinden çıkıp, dışarda beni arabaya aldı ve hızlı bir şekilde uzaklaştık ordan. “Nereye gidiyoruz?” diye sorunca, Mustafa amca suratında bir sırıtma ile, “Gidince görürsün!” dedi. Epey gittikten sonra, ormanın içine doğru patika bir yola girip, biraz sonra durdurdu arabayı. “Hadi bakalım, iniyoruz!” dedi. Arabadan inip, tepeye doğru yürümeye başladık. Her taraf ağaçlarla kaplıydı. Bir süre yürüyünce, tepenin yamacında bir kulübe göründü. Ben, “Burası neresi?” diye sorunca, Mustafa amca, “Esk**en ormancılar kullanırlardı, şimdi lazım olunca biz kullanıyoz!” diye cevapladı, ama suratında pis bir sırıtma vardı.

Kulübenin yakınına gelince, içeriden Muhtar Rüstem amca çıktı. Bu duruma çok şaşırmıştım. Mustafa amca, Rüstem amcaya, “Muhtar nasılsın?” diye yaklaşıp selamlayınca, Rüstem amca, “Eyiyim yeğen, sayende daha eyi olacam!” deyip bir kahkaha attı. Muhtar Rüstem amca, kısa boylu, göbekli, 55-60 yaşlarında biriydi. Selamlaşmaları bitince, Rüstem amca bana dönüp, “Vay anam vay, pek te körpeymiş yosma!” diyerek, beni yukardan aşağı bir süzdü. Sonra Mustafa amcaya dönüp, “Eyi düşürmüşsünüz bu körpeyi, Ekrem’in kızıydı demi bu? Mmmhhh, daha yeni tomurcuklanmış lan bu orospu!” dedi. Mustafa Amca da, “Sen öyle minik göründüğüne bakma muhtar, çok marifetlidir kaltak!” deyip bir kahkaha attı. Ben ürkmüştüm ve halen ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Mustafa amcaya, “Burada ne yapcağız şimdi? Ben gitmek istiyorum!” dedim.

Mustafa amca da, “Korkma kızım, muhtarı da az mutlu ediverecen, hem o da erkek bak!” dedi. “Ben istemiyorum!” deyince, Rüstem amca bir anda kolumdan yakaladı ve beni kendine doğru çekip sarsarak, “Ne demek istemiyom orospu? Sikmeyen kalmamış, bana mı vermiyon?” diye bağırdı. Canım yanmış, ağlamaya başlamıştım. Mustafa amcaya dönüp, “Ama ben istemiyorum! Mustafa amca, seni mutlu ediyorum ya?” dedim. Rüstem amca da, “Seni böyle mi kandırdılar lan yosma? Yol olmuşsun kızım sen!” diye bağırınca, Mustafa amca, “Muhtar, sakin ol yaa!” diye çıkıştı. Ama Rüstem amcanın gözü dönmüş gibiydi, “Ne sakin olacam Mustafa? Bu salak ne olduğunu anlasın! Sanki dönüşü mü var!” deyip kollarımı bıraktı ve “Bak kızım, senin gibi önüne gelen erkekle yatan karıya orospu derler, yosma derler. Eğer sikildiğin duyulursa perişan olursun, baban birdaha millet içine çıkamaz. Artık kimse karı olarak ta almaz seni, bozulmuşsun bir kere!” dedi.

Ben ağlayarak, “Ama Durmuş ağa bunda yanlış birşey yok, her kadın yapar demişti…” deyince, Rüstem amca bir kahkaha atıp, “Öyle diyecek tabi kaltak, seni altına almak için demiştir. Hem sen çok genç ve güzelsin, sikilmeye de alışmışsın, artık duramazsın! Bundan sonra bana da siktirecen kendini, böylece kimse duymayacak ne mal olduğunu, tamam mı?” dedi. Ben önce Mustafa amcaya doğru baktım, ama o bir taşın üzerine oturmuş, sigarasını yakıyordu, umurunda bile değildim. Rüstem amca tekrar, “Tamam mı?” diye sordu. (Tamam!) anlamında başımı sallayınca, “Hadi içeri geç bakalım!” diyerek önümden kulübeye girdi.

Evet, artık ne olduğumu biliyordum ve gözüm öyle korkmuştu ki, bu adamlar ne derse yapmaktan başka çarem yoktu. İçeri girer girmez Rüstem amca elbisemin düğmelerini çözüp bir çırpıda çıkarttı. Sonra kendi şalvarını sıyırdı. Siki ne Durmuş ağanınki kadar uzundu, nede Mustafa kahyanınki kadar kalındı. “Kalanları da çıkar minik orospu, o küçük amına koyacam senin!” dedi. Ben külot ve atletimi de çıkarınca, omuzlarımdan tutup aşağı bastırdı. Yarı kalkmış siki ağzıma değip duruyordu. “Hadi, ne bekliyon?” deyince, istemesem de sikini emip yalamaya başladım. Bir süre sonra siki iyice kalkınca, yerde duran minderin üzerine beni yatırıp, bacaklarımın arasına yerleşti. Göbeği baldırlarıma değiyordu. O an hiçbir şey hissetmiyordum, amım daha ıslanmamıştı bile. Rüstem amca, “Ohhh, ama bak bee, çizgi gibi, böyle am sikmemiştim hiç!” deyip, sikini kavrayarak amımın ağzına yerleştirdi ve yüklenmeye başladı. Bir iki yüklenmede sikini içime sokup, gidip gelmeye başladı. Bu srada iri elleri ile de minik göğüslerimi sıkıp duruyordu.

Bir süre sonra iyice hızlandı ve “Ohhh, daracksın orospu, bayıldım bee, göğüslerin limon kadar, ohhh!” diye söylenmeye başladı. Ben altında tepkisiz öylece yatıyordum, amımın sikilmesinden biraz zevk alıyordum, ama bu diğerleri gibi değildi. Çok gemeden Rüstem amca, “Amına koduğummm, ohhh!” diye böğürmeye başladı ve sikini bir hamlede çekip göbeğime döllerini fışkırttı. Ter içinde kalmıştı. Sonra kalkıp, üzerini giyindi. “Bu ilkti yosma, bundan sonra bana da verecen artık, yoksa başına gelecekleri biliyon!” dedi. Tekrar gözlerim dolmuş, ağlamaya başlamıştım. Askıda asılı duran ceketinin cebinden bir kavanoz çıkarıp masaya koydu ve “Bu macunu her sabah bir kaşık yiyecen, böylece döl tutman zorlaşacak!” deyip, külübeden çıktı.

Sonra Mustafa amca elinde bir bidon suyla içeri girdi. Beni minderin üzerinden kaldırıp, köşeye götürerek, belimden aşağı su döktü. Sonra kolumdan tutup tekrar minderin yanına getirdi. Gözlerimden halen yaşlar süzülüyordu. “Üzülme miniğim, sen zaten sikilmeye alışmışsın, ha bir, ha iki!” deyip, beni öpüp okşamaya başladı. Sonra beni minderin üzerine doğru uzatıp, üzerime çıktı. Ben halen olayların şoku içindeydim. Mustafa amca boynumu öpmeye başladı, aynı zamanda da kalçalarımı ve baldırlarımı okşuyordu. Sonra kafasını göğüslerime yapıştırıp, onları emip yalamaya başladı. Bu sırada siki amıma sürtünüyordu, çok gemeden vücudum elektriklenmeye başladı. Her nekadar bulunduğum durumdan dolayı isteksiz de olsam, Mustafa amcanın hareketleri ve sikinin amıma sürtünmesi beni zevklendirmeye başlamıştı…

Mustafa amca belini hafifçe kaldırıp, eli ile sikini amımın deliğine hizalayıp yüklenmeye başladı ve bir süre sonra o kocaman kafası olan kalın yarak içimde yol almaya başladı. Artık karşı koyacak durumda değildim, minik vücudum bunu istiyordu. Mustafa amca belini hareket ettirmeye başladığında, amım karıncalanmaya başlamıştı bile. Bir iki dakika sonra Mustafa amca seri bir tempo ile sikini amımın dibine kökleye kökleye beni sikmeye başladı. Dudaklarıma yumuldu ve bir anda deli gibi öpüşmeye başladık. Artık zevkten altında kıvranıyordum ve bir süre sonra da titreyerek boşalmaya başladım. Mustafa amca boşaldığımı görünce, “Bak görüyon mu küçük yosma, amın sikilmek istiyor! Artık ağlayacak bir şey yok, olan olmuş, sikilmenin tadını çıkart!” dedi. Bir süre daha amımın içinde git gel yapıp, sikini amımdan çıkarttı. Siki iyice şişmiş, benim sularımla kaplanmış başı parlıyordu…

Beni ters çevirip dizlerimin üzerinde domalttı. “Şu götünün tadına bir bakalım artık, haa!” deyip, göt deliğime birkaç defa tükürdü. Sonra sikinin başını göt deliğime dayayıp, iki eliyle belimi sıkıca tutup, yüklenmeye başladı. Ama sikinin başı o kadar iriydi ki, göt deliğim yırtılıyordu. “Sokmaaa, çok acıyorrr, ahhhhhh!” diye avazım çıktığı kadar bağırmaya başladım. Kendimi öne atmaya çalışıyordum, ama belimi öyle kavramıştı ki, kıpırdamam imkansızdı. Mustafa amca ittire ittire sonunda sikini götüme sokmayı başardı. O an acıdan kendimden geçer gibi oldum, ellerim ve kafam mindere düştü. Mustafa amca bir süre bekledikten sonra sikini içimde oynatmaya ve çok geçmeden de içimde azda olsa git gel yapmaya başladı. 10 dakika kadar sonra kendimi toparladığımda artık göt deliğim alışmıştı. Bunu fırsat bilen Mustafa amca götüme daha rahat girip çıkıyordu. Kısa süre sonra da kasıkları kalçalarıma çarpıyordu. Ben ise halen götümün yanmasından acı çekiyordum. Sonra bir eli ile alttan göğüslerimi okşamaya, diğer eliyle de amımla oynamaya başladı. Bu sırada yavaş bir tempoda götümü sikmeye devam ediyordu…

Küçük bedenim okşanmalara ve amımla oynanmasına daha fazla kayıtsız kalamadı, götümün acısını unutmuş bir şekilde altında zevkle kıvranmaya başladım. Mustafa amca kulağıma eğilip, “Zevke mi geldin minik yosma, haa? Sik bağımlısı seni, söyle, daha hızlı sikeyim mi seni?” diye fısıldadı. Ben zevkten artık iyice kendimden geçmiştim. “Sik erkeğim, ohhhhh, sik beni, çok güzel!” diye inleyince, “Ohhh, konuş orospu! Konuş amını götünü siktiğim!” diyerek daha seri bir şekilde sikmeye başladı. Yarım saat kadar sonra ben tekrar boşalmaya ve “Sik beni, geçirrrr, ohhh ahh neremi istersen sik!” diyerek haykırmaya başladım. Az sonra Mustafa amca da, “Geliyom orospuuu, ohhh, götüne dolduruyom!” diyerek götümün içine döllerini fışkırttı ve minderin üzerine yığılıp kaldık.

Biraz dinlendikten sonra Mustafa amca beni amımdan bir kez daha sikti. Sonra toparlanıp, çiftliğe döndük.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir